İmam Hüseyin'in Musibetini Anmak İmam Rıza (a.s) buyurmuştur ki:
"Kim bizim musibeti anıp da ağlar veya başkalarını ağlatırsa, gözlerin ağladığı gün onun gözü ağlamaz. Kim bizim emrimizin (velayetimizin) ihya edildiği bir mecliste oturursa, kalplerin öldüğü gün onun kalbi ölmez." [33]
Şair olan Ebu İmare şöyle diyor:
İmam Sadık (a.s) bana: "Ey Ebu İmare! Hüseyin (a.s) hakkında bir şiir oku" diye buyurdu. Ben şiir okudum, o da ağladı. Sonra yine şiir okudum, yine ağladı. Allah'a andolsun ki, ben okudukça o da ağlıyordu, hatta evdekilerin de ağlama seslerini duydum.
İmam (a.s) bana buyurdular ki:
"Ey Ebu İmare! Kim Hüseyin b. Ali hakkında bir şiir okur da elli kişiyi ağlatırsa, cennet ona farz olur; kim Hüseyin (a.s) hakkında bir şiir okur da kırk kişiyi ağlatırsa cennet ona farz olur; kim Hüseyin (a.s) hakkında bir şiir okur da otuz kişiyi ağlatırsa cennet ona farz olur; kim Hüseyin (a.s) hakkında bir şiir okur da yirmi kişiyi ağlatırsa cennet ona farz olur; kim Hüseyin (a.s) hakkında bir şiir okur da on kişiyi ağlatırsa cennet ona farz olur; kim Hüseyin (a.s) hakkında bir şiir okur da bir kişiyi ağlatırsa cennet ona farz olur; kim Hüseyin (a.s) hakkında bir şiir okur da kendisi ağlarsa cennet ona farz olur; kim Hüseyin (a.s) hakkında bir şiir okur da ağlar görünmeye çalışırsa cennet ona farz olur." [34]
İmam Hüseyin (a.s)'a Ağlamak İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmuştur:
"Ey İbn-i Şebib! Birine ağlayacak olursan, Hüseyin b. Ali'ye ağla. Çünkü o bir koçun boğazlandığı gibi boğazlandı ve onun ailesinden yeryüzünde eşleri bulunmayan on sekiz kişi öldürüldü. Onun ölümü için yedi gökle yerler ağladı." [35]
Ebu İmare Şöyle diyor:
İmam Sadık (a.s)'ın yanında Hz. Hüseyin (a.s) anıldığı gün, İmam (a.s) o gün akşama kadar kesinlikle güler yüzlü görülmezdi ve; "Hüseyin her müminin göz yaşıdır." buyuruyordu.[36]
İmam Rıza (a.s) buyurmuştur ki:
"Ağlayanlar Hüseyin gibisine ağlamalıdırlar; çünkü ona ağlamak büyük günahları döker (silip yok eder)." [37]
İmam Hüseyin (a.s)'ın Ziyareti İmam Sadık (a.s) buyurmuştur ki:
"Hüseyin (a.s)'ın ziyareti en üstün amellerdendir." [38]
İmam Bakır (a.s) buyurmuş ki:
"Kim yerinin cennet olmasını istiyorsa, mazlumun ziyaretini terk etmemelidir." Mazlum kimdir? denildiğinde; "Kerbela sahibi Hüseyin b. Ali'dir." buyurdular.[39]
İmam Sadık (a.s) buyurmuştur ki:
"Hüseyin (a.s)'ı ziyaret ediniz, ona cefa etmeyiniz (bu hususta kusur etmeyiniz). Çünkü o, yaratıklardan cennet ehli gençlerinin efendisi, şehitlerin ise serveridir." [40]
Yine İmam Sadık (a.s) buyurmuştur ki:
"Allah-u Teala, kime hayır vermek isterse, İmam Hüseyin ve ziyaretinin sevgisini onun kalbine yerleştirir." [41]
İmam Hüseyin'i Uzaktan Ziyaret Etmek İmam Sadık (a.s) Sudeyr'e şöyle buyurmuşlardır:
"Ey Sudeyr! Neden Hüseyin (a.s)'ın kabrini her Cuma günü beş ve her gün bir defa ziyaret etmiyorsun?" Ben; "Sana feda olayım, bizimle onun arasında fersahlarca mesafe vardır" dediğimde şöyle buyurdular:
"Evin üzerine çık, sonra sağa ve sola bak, sonra başını göğe doğru kaldır, daha sonra Hüseyin (a.s)'ın kabrine doğru yönelerek şöyle de: "Es-Selamu aleyke ya Eba Abdillah! Es-Selamu aleyke ve rahmetullahi ve berekatuh" ( Selam olsun sana ey Eba Abdullah! Allah'ın selam, rahmet ve bereketi senin üzerine olsun). Böyle yaptığında bir ziyaretin sevabı sana yazılır, bu ziyaretin sevabı da bir hacla umredir."
Sudeyr diyor ki: Ben (İmam'ın sözünü duyduktan sonra) her gün yirmi defadan fazla bu ziyareti okurdum.[42]
İmam Hüseyin (a.s)'ın Suresi İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur:
"Farz ve müstahap namazlarda Fecr suresini okuyun. Çünkü o sure, Hüseyin b. Ali'nin suresidir. O sureyi okumaya rağbet edin, Allah size rahmet etsin."
Mecliste hazır olan Ebu Usame; "Bu sure nasıl sadece Hüseyin (a.s)'a mahsus olur?" dediğinde İmam (a.s) şöyle buyurdular:
"Allah'ın şu ayetini: "Ey mutmain (tatmin olmuş) nefs! Dön rabbine, O'ndan razı olarak ve rızasını kazanmış bulunarak. Artık kullarımın arasına katıl ve gir cennetime" işitmedin mi? Allah Teala bu ayetten Hüseyin b. Ali (a.s)'ı kastetmiştir. Çünkü onun nefsi tatmin bulmuş, razı olmuş ve rabbinin rızasını kazanmıştır. Muhammed (s.a.a) ailesinden olan ashabı ise kıyamet günü rablerinden razıdırlar, O da onlardan razıdır.
Bu sure, Hüseyin b. Ali, onun şiaları ve Muhammed Ehl-i Beyti'nin şialarına mahsustur. Kim Fecir suresini sürekli okursa, cennette İmam Hüseyin'le birlikte ve onun derecesinde olur. Allah Teala aziz ve hekimdir." [43]
İmam Hüseyin (a.s)'ın Duası "Allah'ım! Kelimelerinin, arşının düğüm (bağlantı) yerlerinin, göklerinin sakinleri, Peygamber ve elçilerinin yüzü suyu hürmetine, duamı icabete eriştir; şüphesiz işimde zorluk beni kuşatmıştır. Öyleyse Muhammed ve âl-i Muhammed'e salat etmeni ve işimde benim için bir kolaylık kılmanı senden istiyorum."
Resulullah (s.a.a)'in buyurduğuna göre bu dua, Allah-u Tebarek ve Teala tarafından kendisine ilham edilen Hüseyin (a.s)'ın duasıdır. Kim bu duayı namazdan sonra oturduğu halde okursa, Allah Teala onu İmam Hüseyin (a.s)'la haşreder ve İmam (a.s) kıyamet günü onun şefaatçisi olur, Allah Teala onun gamlarını giderir, borcunu öder, işlerini kolaylaştırır, yolunu açık kılar, onu düşmanlarına güçlü eder, onun ayıplarını açmaz, göğsünü (ilim ve marifetle) genişletir ve ölüm anında "La ilahe illellah" şehadetini ona telkin eder.[44]
İmam (a.s)'ın Sabah Ve Akşam Okuduğu Dua Seyyid b. Tavus diyor ki:
"Hüseyin b. Ali (a.s), sabah ve akşam olduğunda şu duayı okuyordu:
"Bismillahirrahmanirrahim, bismillahi ve billahi ve minellahi ve ilellahi ve fî sebilillahi ve alâ milleti resulillahi ve tevekkeltu alallahi velâ havle velâ kuvvete illa billah'il- aliyy'il- azim.
Allahumme innî eslemtu nefsî ileyke ve veccehtu vechî ileyke ve fevveztu emrî ileyke. İyyake es'el'ul-âfiyete min kulli sûin fid-dünya ve'l-ahireti."
"Rahman ve Rahim Allah'ın adıyla. Allah'ın adıyla, Allah'ın yardımıyla, Allah'dan, Allah'a doğru, Allah'ın yolunda, Resulullah'ın dini üzere hareket ediyorum. Allah'a tevekkül ettim, güç ve kudret ancak yüce ve âzim olan Allah'tandır.
Allah'ım, kendimi sana teslim ettim, yüzümü sana çevirdim ve işlerimi sana bıraktım. Dünya ve ahiretteki her kötülükten kurtulmayı sadece senden istiyorum."[45]
F. Altan
_______________________
Kaynakça:
[1] - Emali-yi Saduk, s. 101.
[2] - El-Uyun-u Ahbar'ur-Rıza, c. 1, s. 59.
[3] - Kamil'uz-Ziyarat, s. 70.
[4] - a.g.e, s. 52 ve 53.
[5] - Menakıb-i İbn-i Şehraşub, c. 4, s. 73.
[6] - Mişkat'ul-Envar, s. 170.
[7] - Menakıb-i İbn-i Şehraşub, c. 3, s. 401.
[8] - Vefat-u Zeyneb'ul-Kubra, s. 11.
[9] - Bihar, c. 10, s. 317.
[10] - Usd'ul-Ğabe, c. 2, s. 21.
[11] - Bihar'ul-Envar, c. 82, s. 311.
[12] - Mehasin-i Berkî, c. 1, s. 146.
[13] - Nisa/86.
[14] - Keşf'ul-Ğumme, c. 2, s. 31.
[15] - Mevsuat-u Kelimat'il- Hüseyin -a.s- s. 246; Kafî, c. 6, s. 19.
[16] - Mevsuat-u Kelimat'il- Hüseyin -a.s- s. 624; Bihar'ul-Envar, c. 66, s. 433.
[17] - Menakıb, c. 4, s. 66; Bihar, c. 44, s. 190, H. 3.
[18] - İhticac-ı Tabersi, s. 296.
[19] - Menakıb-i İbn-i Şehraşub
[20] - A'yan'uş- Şia, c. 1, s. 580
[21] - a.g.e.
[22] - Bu konudaki tarih kitaplarına bakabilirsiniz.
[23] - Müstedrek'ul-Vesail, c. 10,s. 318.
[24] - Futuh-u İbn-i A'sem-i Kufî c. 5, s. 14.
[25] - İhticac-ı Tabersi, s. 336.
[26] - Emali-yi Saduk, s. 111.
[27] - İlel'uş- Şerayi, s. 225-227.
[28] - Emali-yi Saduk, s. 112.
[29] - a.g.e, s. 113.
[30] - a.g.e, s. 122.
[31] - Emali-yi Tusi, c. 2, s. 53.
[32] - Emali-yi Saduk, s. 113.
[33] - Uyun-u Ahbar'ur- Rıza, c. 1, s. 294. Emali-yi Saduk, s. 68.
[34] - Sevab'ul-A'mal, s. 109 ve 110.
[35] - Uyun-u Ahbar'ur- Rıza, c. 1, s. 299.
[36] - Kamil'uz- Ziyarat, s. 108.
[37] - Emali-yi Saduk, s. 111.
[38] - Kamil'uz- Ziyarat, s. 147.
[39] - a.g.e, s. 141.
[40] - a.g.e, s. 109.
[41] - a.g.e, s. 142.
[42] - a.g.e, s. 287. Men La Yahzuruh'ul-Fakih, c. 2, s. 599.
[43] - Te'vil'ul-Ayat, c. 2, s. 796.
[44] - Uyun-u Ahbar'ir-Rıza, c. 1, s. 60. Kemal'ud-Din, c. 1, s. 265.
[45] - Muhec'ud- Da'vat, s. 175; Bihar, c. 86, s. 313, H. 65.